Son zamanlarda ülkemizde sıklıkla adını duyduğumuz, fakat pek çok hazır gıda da zaten kullanımı serbest olan Afrika kökenli olan bu bitkisel kökenli yağ tropikal bölgelerde yetişmektedir. Palm yağı, Palmiye den elde edilmektedir. Çok ucuz ve dayanıklı olduğu için ticari olarak aşırı şekilde tercih edilir. Sağlık yönünden ise doymuş yağ oranı çok yüksek olduğu için özellikle tatlı ve çikolata grubundan çok fazla kullanıldığından dolayı, genç insanlarda da kalp hastalıklarına ve obeziteye davetiye çıkarmaktadır.
Palm yağı bir nevi transgenik, yani genetiği değiştirilmiş yağ olduğu için insan sağlığı için de çok tehlikelidir. Bunu Ülkemizin önde gelen Tıp otoriteleri de üzerine basarak söylemektedirler.
Palm yağı, hem meyvede taze kısımdan, hem de çekirdeğinden elde edilmektedir. İç kısımdaki ve dış kısımdaki yağ hasatları 15-20. Haftalar arası değişiklik göstermektedir. Palm, tokotrienoller, tokoferoller, karatenoidler, steroller, fosfolipitler, glikolipitler ve koenzim içermektedirler. Ayrıca pişirme yağı olarak sanayi de margarin ve türevleri olarak da kullanılmaktadır. FAO ve Codex Alimentarius da bu yağı yenilebilir yağlardan kabul etmektedir. Az önce de belirttiğimiz gibi, palm yağı dayanıklı uzun ömürlü bir yağdır. Oda sıcaklığında katı olan bu yağ, yüksek sıcaklarda ısıtılarak diğer yağ ve türevleri ile birleşip izole hala gelebilir. Bu da ticari anlamda ekonomi anlamına gelmektedir. Ama palm bitkisinin yağının kendine has olan bir renk pigmenti vardır. Bu kırmızı rengi ve kokuyu yok etmek için yüksek sıcaklık uygulaması gerekmektedir. Bunu yaptığınız zaman ise yağ içinde atık madde oluşumuna neden olmaktadır. İşte palm yağının kanserojen olması da bu atıklardan ve atıkların insan vücudu içinde birikmesinden kaynaklanmaktadır. Maksimum sıcaklık 170 °C lerde olması gerekirken ülkemizde 350°C ye kadar kullanımı ve diğer yağlar ile birleştirilmesi hatta süt ve ürünleri ile karıştırılması bile vardır.
Çoğumuzun bayıldığı meşhur çikolata da çıkınca sanki yasak olan madde kullanılmış diye üzerine gidilen firma aslında bunu resmi izinle yaptığını açıklamak zorunda kaldı. Ama kimse şuna bakmadı. FAO nun bile standartları ölçüsünde yenilebilir kıldığı ürüne, Tarım Bakanlığı onay vermiş ve adamlar da ülkemizde satışını yapmıştır.
Asıl sorun bana göre şudur. Ülkemizde palm yağı ne kadar ithal edilmiş ve hangi firmalarca kullanılmıştır. Çikolata ve grubuna serbest olan palm yağı neden süt ve süt ürünleri üreten firmalarca alınmıştır. Bunlar nerede kullanılmıştır. Her ne kadar laboratuar denetimlerinde bu palm yağı ürünü çıkıyor olsa da, hangi firma her gün denetleniyor ki? Buna imkan yok ise sinek öldürmek ya da ceza kesmek yerine bataklığı kurutmak daha mantıklıdır.
World Wild Life Fund (Dünya Yaban Hayatı Derneği) tarafından yapılan resmi açıklamaya göre saatte 300 futbol sahası büyüklüğünde yağmur ormanı alanı bu endüstri için yok ediliyor. Bu denli hızlı bir orman tahribatı pek çok canlı türünün neslini ciddi biçimde tehdit ediyor. Yağmur ormanlarında yaşayan orangutanların önümüzdeki 5-10 sene içerisinde nesillerinin tamamen tükeneceği öngörülüyor.
Dünya da yıllık toplam 50 milyon ton palm yağı üretiliyor ve bu miktar dünyanın bitkisel yağ ihtiyacının yüzde 30’dan fazlasını karşılıyor. Palm yağı, evlerimizde kullandığımız ürünlerin yaklaşık yüzde 40-50’sinin içeriğinde mevcut. Bunların arasında unlu mamüller, çikolata ve türevleri, şekerlemeler, şampuanlar, kozmetik ürünleri, temizlik ürünleri, çamaşır deterjanları ve diş bakım ürünleri bulunuyor. Ayrıca palm yağı 170 farklı şekilde yazılabildiği için bırakın halkı konunun uzmanları bile zor durumda kalabiliyor.
Aslında Avrupa Gıda Güvenliği palmiye yağının, çoğu gıda ürününün üretimi sırasında olduğu gibi, 200 C üzerinde ısıtıldığında ortaya çıkan glisidil yağ asit esterlerinin (GSE) kanserojen maddeler olduğunu açıklamıştı. Aralık’ta İngiliz Kanser Araştırma Derneği fonuyla yapılan başka bir araştırmada da, kanserin hızlı yayılması ve palmiye yağı arasında bir ilişki bulunduğu saptandı. Araştırma kapsamında, yüksek yağlı diyet ve palmiye yağı konsantrasyonu fazla besinlerle beslenen farelerde en agresif kanser vakalarına rastlandı.
Prof.Dr. Canan Karatay “Palm yağı trans yağdır, zeytinyağı gibi değildir. Bildiğiniz gibi trans yağlarının insan vucudunda kanser yaptığını biliyoruz“ dedi.
Mümkün olduğunca hazır gıdalardan poşete girmiş fabrikasyon ürünlerden uzak durmanız dileği ile.
Saygılarımla.