Projelendirme
Son zamanlarda yaşanılan üretim ve dışa bağımlılık, kalitesiz ürünler ile alakalı sorunları aşmak için devlet sürekli olarak hibe vermektedir. Düne kadar yani geçmiş yıllarda dışardan faiz ile borç para aldığımızda bize sunulan şartlardan birisi de şuydu. Bu paranın falan kısmını çiftçiye, muhtaç insanlara, üreticiye hibe olarak dağıtacaksın, şu kadar kısmını 0 (sıfır) faiz ile üretim yapan sanayicilere borç vereceksin derler di. Aslında olayı basitçe açıklama yaparsak;
Dış ses bize 50 Milyon TL verdi. Dedi ki bunun en az % 20 sini çiftçiye üreticiye köylüye dağıtacaksın, geri kalanın % 25 sini kobi ve fabrikalara 2 yıl 0 (sıfır) faizli kredi vereceksin, geriye kalanın % 20 sini sosyal yardım da kullanacaksın. Gerisini de sen kullan ama askeriye de tıp da tohum bitki ıslahında kullanamazsın dediler. Hesabı düzeltip yapalım şimdi. 50 milyon verildi, 10 milyon tl çiftçiye hibe dediler, 10 milyon tl de kobilere 0 (sıfır) faizli kredi dediler, 6 milyon tl de sosyal yardım dediler, geriye 24 milyon tl kaldı. Bu 50 milyon u da 2 yılda geriye ödeyeceğiz biz ve 53 milyon tl şeklinde. Yani 50 milyon alıp 53 milyon öderken, biz buranın 16 milyon tl sini hibe dağıtacağız 10 milyon tl sini 0 (sıfır) faizli borç vereceğiz, ve 24 milyon tl de kullanacağız. Aslında görünen 3 milyon vade farkı gibi iken aslında emirli borç aldığımız için 16 milyon da hibe için ekleme yapıyoruz toplamda 19 milyon tl vade farkı ve 0(sıfır) faizli dağıttığımız paranın bizdeki değer kaybı da yaklaşık 1 milyon diyelim toplamda 20 milyon tl yapıyor. Yani 50 al 70 öde oluyor. Dünya da görülmeyen bir faiz tutarı diyeceğim ama bize yakın zamana kadar yapılan yaklaşık olarak böyle bir şeydi. Rakamlar örnek vermek için yazılmıştır, artmış ya da azalmış olabilir.
Şimdi gelelim Tarım da projelendirme kavramına, neden üst paragraflarda bu örnekleri verdiğimi de açıklayacağım.
Ülkelerin ekonomi politikalarının temel amaçlarından biride toplumun refah düzeyini yükseltmektir. Refah yükselmesi ise, toplumun ürettiği mal ve hizmet değerlerinin yani Gayri Safi Milli Hasılanın artması ile mümkündür. Zira GSMH artması ile bireylerin gelir düzeylerinin yükselmesi, satın alma gücünün artması mümkündür. Bu da devletin daha çok vergi toplayarak toplum için daha fazla yatırım yapması anlamına gelir. GSMH de yapılan yatırımlar zamanla mal ve hizmet üretimine dönüşür. Üretim artışı ise GSMH nın artışı demektir.
Gelir à Tasarruflar à Sermaye à Yatırımlar à Üretimler à Gelir
Burada bir döngü vardır. Gelir artar, üretim artar, üretim artar, yatırım artar, yatırım çoğalınca, sermaye artar, tasarruf çoğalır ve gene döngü devam eder.
Ülkemizde yatırımlar eskiden sürekli olarak devlet tarafından yapılırdı. Devlet in yatırımlardan elini eteğini çekmesi ve özel sektörün yatırımları hızlanması ve devletin de özel sektörü ve üreticiyi teşvik etmesi için ya desteklenecek miktarların öz sermaye ile desteklenmesi ya da yukarıda belirttiğim şekilde dış sermayeden destek ile bu iş ve işlemlerin yapılması gerekmektedir. Devlet yatırım kararları alırken, toplum refahı en çok nasıl olur, refahı huzuru en fazla nasıl sağlarız diye düşünür ve kamu yatırımlarını buna göre yönlendirmesini yapar. Örneğin 1923 yıllarında Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları sanayi ve gelişmeler için fabrikalar açmamız gerektiğini söylemişlerdir. “Milli Ekonominin Temeli Ziraattır” demiş, 1923 de Otomobil kurumu, 1923 de Türkiye Şeker Fabrikaları, 1923 de Terakki Ziraat , 1924 de Gölcük Tersanesi, 1924 de Devlet Demiryolları, 1924 de T.C. Ziraat Bankası .. 1925 de Türk Hava Kurumu, 1925 de Sanayi Bankası, 1927 de Köy Öğretmen okulları, 1930 da Ankara Ziraat enstitüsü v.b. gibi pek çok kurum ve kuruluş açmış veya açılmasını desteklemiştir. Dikkat ederseniz 1. Dünya savaşından çıkan bir ulus var her şeyi yeni baştan inşaa etmek gerekiyor, bu arada 1929 ekonomik buhran dan etkilenmemek için her şey yapılıyor. 1950 lerde ise durumlar değişiyor. Açılan fabrikalar ya kapattırılmaya ya da siz üretemezsiniz denilerek zarar ettirilmeye akabinde ise siz yapmayın biz size daha ucuza veririz denilerek üretimden caydırılmaya başlanılmıştır. Düşünün 1930 lu yıllarda uçak fabrikası açmış olan bir ülke 20-30 yıl sonra nerelere gelir ?. 1950 lerde ise Marshall yardımı ile her yer traktör olmuş sanayi ülkesi mi yoksa tarım ülkesi mi olacağımız alt yatırımlar oralardan başlamıştır. Şu an bile hala elimizdeki parayı nereye yatıracağımızı tam olarak bilmemekteyiz. Tarım Ülkesi mi yoksa Sanayi ülkesi mi yiz?. Ya da bize ne biçtilerse onu mu olmak zorundayız?.
Projelendirme
Daha önceki yazımızda Projelendirme nin ne olduğundan, dış kaynaklardan alınan sermayelerin ne şekilde kullanılıp kullanılamayacağının anlatımı, ülke ekonomik politikasının şablon olarak anlatımları yapılmıştı.
Şimdi ise projenin amaçlarını anlatmaya çalışacağım.
Tarım da hazırlanan projeler üretim projesi olarak nitelendirilemiyor, tarımsal araştırma projeleri gibi, her ne kadar araştırma projeleri belli bir sorunu çözmek için ya da eksik bilgiyi kullanabilmek için neler yapılacağını gösteren bir program olarak nitelendirilebilir. Mesela bir baraj yapılmış ve göl altında kalacak köy başka bir yere taşındığı için buna Tarımsal Yerleşme Projesi olarak isimlendirilir. Bu yeni yerleşim yerinde kim ne kadar arazi alacak, kim ne yetiştirecek, neler üretilecek, ne kadar gelir elde edeceği de kısaca tarımsal projenin nasıl yapılacağını söz konusu olduğu gibi, bunların maliyeti de incelenir. Projeler çok amaçlı olabilir, üretim projeleri farklı tiplerde olabilirler.
Bunları 3 şekilde inceleyebiliriz.
- Ülkesel ve /veya bölgesel olarak hazırlanan ve devlet tarafından yürütülen projeler
- Ülke ve/veya bölgesel düzeyde hazırlanan ve devlet desteği ile üreticiler tarafından uygulanan projeler
- Ticari işletmeler, çiftlikler, kooperatifler, çiftçiler ya da üretici düzeyinde olan ve devlet destekleri ile yürütülecek projelerdir.
Ülkemizde en büyük sorunları çiftçi, üretici dili ile özetlemek istersek,
- Mazot pahalı
- Tohumlar pahalı
- Gübreler pahalı
- İlaçlar pahalı
- İşçilik pahalı
- Makineler pahalı
- Ürün ucuz
Bir de bunları farklı şekilde yorumlamaya çalışalım.
Ş:1
Buradaki girdiler, üretim faaliyetleri sonunda üretilen mallar olarak dışarıya çıkmaktadırlar. Girdiler pazardan alınmakta ve üretilen mallar pazara satılmaktadır. Üretilen mallar oklarla hizalanmış girdiler bir kısımda üretim faaliyeti sonunda işletmeden elde edilebileceği ya da başka bir deyişle üretilen malların bir kısmı işletmede kalıp yeniden üretime sokulabileceği anlamına gelmektedir.
Ş:2
Girdiler fiyat maliyet oranı yüksek, ama ürün satış fiyatları ise maliyetlere göre daha az fiyatlı oldukları için, çiftçi ve üretici zor durumdadır. Şekil 1 de gördüğünüz üzere, bu döngüyü sağlamak için tüm fiyatları dengelemek zorundayız. Alım ve satım fiyatları dengeli bir şekilde olursa mevcut kar-zarar oranı dengelenerek ilerleyen zamanlarda yapılan projeden gelir hedeflemek mümkün olacaktır.
Tarımsal Projelerde, proje planlaması yapılırken, bu girdilerin en ince hesaplamalar ile yapılarak proje girdi maliyetlerinin çıkarılarak raporlama yapılması gerekmektedir.
Bu hesaplamalarda
- Tam sağlıklı bilgi
- Risk
- Belirsizlik
Bu hesaplamalarının düzgün şekilde yapılması gerekmektedir.
Tam sağlıklı bilgi bir olayın ne zaman, nasıl ve ne şekilde olacağının kesinlikle ve % 100 bilinmesi anlamına gelmektedir. Mesela Amerika da Tarım Bakanlığı 2014 yılında ekim yapılan ve 2015 de hasat yapılacak buğday ın kaç ton üretimi olacağını dışardan ithalata gerek olup olmadığını ya da ne kadar ihracaat edebileceklerini uzaydan kontrol ederek tahminlerde bulunuyor ve % 97 oranında hesaplamaları doğru çıkıyor. (http://www.usda.gov/wps/portal/usda/usdahome) Kesinlik olmasa da kesine yakın bir rakam. Bizde ise, hata yapıldıktan ve toplam üretim ortaya çıktıktan sonra bu sene buğday ya da arpa az oldu fazla oldu denilmektedir. Ya da Tuik eski veri ve ekilim alanlarına göre yeni ürün eldesini tahmin etmeye çalışmaktadır. (www.tuik.gov.tr)
Risk ise geleceğin belli bir oranda tahmin edilmesine girer, bunun için ise tahminlerden faydalanılmaktadır. Yumurta üretimi ve kuluçka miktarı buna örnek olabilir, ya da ineklerde yavru verimleri bunlara örneklerdir.
Belirsizlik ise, ileride meydana gelmesi muhtemel bir olayı net bir şekilde tahmin edemiyorsak buna belirsizlik deriz. Mesela arazimize sera yaptık ve gül karanfil diktik. Çılgın paralar kazanacağız diye hesaplarken bir kış akşamı, bulutların olmadığı bir zaman komşuya gezmeye gidip akşam eve geç dönüp haber ve hava durumunu takip etmeyip havanın da soğuk olduğunu düşünüp kalorifer ısısını arttırdığımız halde, sera yı unutursak sabah gittiğimizde güller ve karanfillerin yerinde yellerin estiğini gördüğümüzde, o çılgın para hesaplarının ufak bir dikkatsizlikle uçup gittiğini gördüğümüz vakit ise buna Belirsizlik deriz.
Bu maddeleri sıralamak istersek ;
- Hava koşulları
- Fiyatlardaki Değişmeler
- Zararlı ve Hastalıklar
- İzlenen Tarım Politikası
- Çiftçi ve Ailesinin Durumundaki Değişmeler
- İş Yapılan Diğer Kişilerin Davranışlarındaki Değişmeler
- Teknik ve Metotlardaki Değişmeler
Bu maddeleri gereği olduğu takdirde ilerleyen zamanlarda kısa kısa anlatmaya çalışacağız.
Bu kadar yazdık, sebebi neydi. Başlığımız da Milli Tarım Projesi yazdık NEDEN ?
Sebebi şuydu, 1985-1990 lı yıllarda kendi kendine yetebilen 7 dünya ülkesinden birisiyken şu sıralar neden samanı yoncayı silajı bile ithal etmeye başladık. Burada hemen şunu belirteyim, konunun siyasetle alakası yok. Sadece yanlış tarım politikaları, yanlış üretimler, yanlış yönlendirmeler, yanlış kişilerin yanlış işlerle uğraşması ile alakası var.
Proje Seçimi
Proje seçimi için öncelikle etraftaki insanların bilgiç konuşmalarından etkilenip bilmediğiniz işlere balıklama atlamayın. Bir proje yapacaksanız kendiniz ve/veya ekibini karar versin ve adım adım ilerleyin. Bu proje tarım projesi ise bölge de öncelikle yer yöney durumlarını il müdürlükleri ve üreticilerin ne yaptıklarını biraz da olsa incelemeye çalışın. Şimdi bunları maddeler halinde yazmaya çalışalım.
- Projeleri seçerken ülke ekonomisi, üretile bilirlik, alt sektörün öncelikleri gibi konular dikkate alınarak seçilmelidir.
- Uygulanacak projeler ülke ekonomik gelişmesini ya da ilgili sektörün gelişmesini sınırlayan faktörleri ortadan kaldıracak veya etkisini azaltacak nitelikte olmalıdır.
- Ekonomiye, teşviklere, hibeleri en iyi şekilde değerlendirmek gerekir.
- Mümkün olduğunca yüksek rantabilite oranına sahip olmak gerekir.
Bunlar ile alakalı örnekler vermeye çalışalım en azından girişimci arkadaşlara bir fikir olabilir.
- Antalya da bir araziniz var diyelim, burada çilek yetiştirmek istiyorsunuz. Toprak kalitesine, uygunluğuna, yer ve yöneylere, çilek yetiştirmek için gerekli fiziksel ve kimyasal özellikleri uygun mu dur?. Yetiştirme sonrası Pazar ve satış olanakları nasıldır gibi soruları sormalı ve cevap vermelisiniz. Bu arada toplam çilek Pazar payının sizin yetiştirdiğiniz çilekler için girdi çıktı dengelerine uygun olup olmadıklarına bakmak lazım.
- Hollanda dan inek getirerek süt hayvancılığı yapacağız. Erzurum dayız. Gittik Hollanda ya 28 lt süt veren hayvan aldık ve getirdik Erzurum a sonra baktık ki 10-12 lt süt veriyor. E neden ?. Hollanda da rakım -30 iken, Erzurum da rakım 1.000 lerde . burada unutulan şey yer yöney ve iklim değişiklikleri.
- Gene araştırma yaparken lavanta yetiştirelim dedik, ama kars tayız. Lavanta bitkisi güzel olsa da kars da bu yetiştirme şartlarını sağlayamayız.
- Buğday ekeceğiz tarla kiraladık ama verim alamadık neden? Geçen sene tarla sahibi pamuk ekmiş de ondan.
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün lakin izah edebildiğime inanıyorum.
Projenin Hazırlanması
Her projede yer alması gerekli asgari bilgiler vardır. Bu bilgilendirmelere göre proje tiplerine göre de özel bilgiler vardır.
Yaklaşık olarak bir projede olması gerekenler;
- Projenin Adı
- Kuruluşun Adı
- Projenin Niteliği
- Üretilecek Ürünler ve Kapasite
- Kuruluş Yeri
- Yatırım Tutarı
- Yatırım Başlangıç Tarihi
- Deneme Üretimine Geçiş Tarihi
- Kesin İşletmeye Alınma Tarihi
- Projenin Ekonomik Ömrü
- Proje Gelir – Gider ile Net Faydası
- Finansman Kaynakları
- Projenin Gerekçeleri
- İşletme Hukuki Şekli
- Projenin Durumu
- Proje Hazırlayıcılar
- Projeyi Kontrol Edenler
- Proje Onaylayıcılar
Yukardaki başlıkları kısa maddeler halinde açıklamaya çalışalım
Projenin Adı
Proje adı, projenin ne ile alakalı olduğu anlamına geldiği için proje ismine bakılarak işin ne ile alakalı olduğu hakkında kısa da olsa bilgi verebilmelidir.
Kuruluşun Adı
Proje seçimlerinde en çok dikkat edilmesi gereken konulardan birisi de proje adıdır. İsime çok takılmayın diyenler olacaktır fakat Ahmet uzay teknoloji çiftliği gibi bir isim pek çok yerde garip karşılanabilir o yüzden isim seçimine dikkat etmek gerekmektedir.
Projenin Niteliği
Proje hazırlanırken proje nitelikleri hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir. Mesela XX Çiftliği ama nasıl çiftlik şu sıralar herkes bir şekilde çiftlik kurmaya kalkıyor. Ama içerikleri önemlidir. Mesela 1500 başlıklı süt inek çiftliği denildiği zaman içeriğinde sadece süt ineklerinin bulunduğu anlaşılırken bununla alakalı olarak ne gibi yardımcı malzemelerin neler olacağı ya da olması gerektikleridir.
Üretilecek Ürünler ve Kapasite
Proje hazırlanırken, kısa, orta ve uzun vade planlaması yapılması gerekmektedir. Üretilecek ürünler, süt, yavru, et, yem için gerekli malzemeler v.b. planlamaları ve ne kadar üretim yapılacağı ile bilgilerin hesaplanması gerekmektedir.
Kuruluş Yeri
Ne projesi yaparsanız yapın, kuruluş yeri çok önemlidir. Bir et besi çiftliğini Hindistan a kurarsanız sonuçlarına katlanmanız gerekebilir, ya da dağ başında arazi çok ucuz diye alıp keçi çiftliği aldığınızda, bir bakmışsınız ki, yol yok, elektrik yok, keçi sütü alacak firma oraya gelmiyor gibi sorunları baştan düşünmeniz gerekir.
Yatırım Tutarı
Bir işe başlanırken ceplerinizdeki tüm parayı ortaya koymassınız. En kötü ihtimalle bu işten sonrasını da hesap etmeniz gerekir. 5 dekar arazi de 200 hayvan ile işletmecilik yapmaya kalkan ve sonrasında çok zor durumda kalan çiftlikler vardır. Yatırım tutarında ki yemlerin bile hesap edilmemesinden kaynaklı bankaya olan borçlar çok fazla artmıştır. Hesaplamalar tecrübeli insanlar tarafından yapılmalıdır.
Yatırım Başlangıç Tarihi
Tüm hesaplamalar bittikten sonra, yatırım başlangıcı tarihi belirlenmelidir. Buna etki eden faktörler, yer, iklim koşulları, coğrafya v.b. gibi dış etkenlerdir.
Deneme Üretimine Geçiş Tarihi
Tüm işlemler bittikten sonra ürünlerinizi piyasaya arz etmeden evvel, ürünlerin piyasaya uygun olup olmadığını tespit etmek için gerekli çalışmaların yapılması gerekmektedir.
Kesin İşletmeye Alınma Tarihi
Deneme üretiminden sonraki süreç, ürünlerin kesin çalışmaya alınması anlamına gelir.
Projenin Ekonomik Ömrü
Her projenin bir ömrü vardır. 5-10-15-20 yıl gibi. Kullanılan malzemelerin kalitesi amortisman hesaplaması, konulan sermayenin geri alınması gibi faktörleri hesaplamak gerekmektedir.
Proje Gelir – Gider ile Net Faydası
Proje ekonomik ömründe belirttiğimiz gibi, Projenin hangi şartlarda gelir, hangi şartlarda harcama yapılabilecek şekilde dizayn edilmesi ve net faydanın hangi şartlarda sağlanacağının bilinmesi gerekmektedir.
Finansman Kaynakları
Hiçbir zaman kendinizin olmayan para ile yatırım yapmayın demiş ünlü para analistleri yoksa sıkıntılar dan kurtulamazsınız diye de eklemişler. Banka kredisi kullanarak sıfır sermaye ile iş yapmayın, kendi öz sermayenizi sonuna kadar tek iş için kullanmayın, finansman hesaplamarında dereyi görmeden paçayı sıvamayın. Şu kadar şuradan bu kadar buradan gelecek demeyin. İhtiyatlı davranın.
Projenin Gerekçeleri
Bir proje ne için yapılmalıdır. Hobi olsun diye mi, yoksa herçek istihdam için mi, yoksa benim işim var ama devlet şu kadar hibe veriyor onun için mi gibi sebepler çoğaltılabilir. O yüzden ezbere iş yapmamak gerekmektedir.
İşletme Hukuki Şekli
Bir iş kurarken muhakkak kafanızda şekillendirdiğiniz işi bir mali müşavir ve bir avukat a danışın. İlk başta vereceğiniz danışmanlık ücretleri ileride sizi büyük yüklerden kurtarabilir. Kesinlikle kurumsal olmayı hedefleyin.
Projenin Durumu
Proje başlangıcında ve hazırlamasında bir süreç belirlenmelidir. 3 ay, 6 ay,9, ay 12 ay gibi. Bu proje planlanmasında projenin ne sürede nereye geleceği ve ne sürede bitirileceği eksik olan yerlerin ne kadar zamanda yapılacağı gibi etkenler önemlidir.
Proje Hazırlayıcılar
Başta Bir İnşaat mühendisi, Elektrik mühendisi, Makine Mühendisi, İşletme mühendisi, Proje mühendisi gibi mühendisler olmalı, devamında da alt kısımda şefler ile bu projelendirmeler yapılmalıdır. Hepsi de tecrübe sahibi insanlar olmalıdır.
Projeyi Kontrol Edenler
Projeyi yapan mühendisler ile projeyi kontrol eden ve onaylayan mühendisler aynı kişiler olmamalıdırlar. Gerekirse tekrar beyin fırtınası yapılmalı ve proje den modellemeye geçiş sürecinde tekrar kontrol yapılmadır.
Burada kısaca projelendirme ile alakalı noktalara değinmeye çalıştık. Aslında projelendirme çok uzun bir süreçtir. Çünkü yapılan yatırıma olmadı ctrl-z yapalım ya da ctrl-x yapalım da başka bir yere ctrl-v yapalım gibi şansımız olmaz. O yüzden projelendirme yaparken çok dikkat etmeye çalışınız. İyi projeler görmek ümidi ile saygılarımla.